Postür kavramı, tıp terminolojisinde yer alan bir kavram olmakla birlikte anlam olarak, vücutta yer alan her bölgenin vücut bütününe göre oranlandığında en sağlıklı ve de doğru şekilde yerleştirilmesini ifade ermektedir. Kısaca ifade etmek gerekirse eğer, kişinin düz bir şekilde durması denebilmektedir. Fiziksel bir problemi ifade eden postür bozuklukta ise, vücutta yer alan eklemler ve de bu eklemlerin vücuttaki pozisyonları oldukça büyük bir anlam ifade etmektedir.
Postür bozukluk; durumlarında kişi ideal vücut pozisyonlarında yer almada büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Fiziksel bir rahatsızlık olan bu durumda, ideal vücut pozisyonlarında birtakım sapmalar meydana gelebilmektedir. Bu türde meydana gelen sapmalar, kişide bazı sorunların yaşanmasına neden olabilmektedir. Bel ve sırt ağrıları bu tür sorunlar arasında en sık rastlanan sıkıntılardandır. Kişinin duruşuyla alakalı olan postürün iki farklı çeşidi bulunmaktadır. Bu çeşitler, aktif postür ve de inaktif postür olarak adlandırılmaktadır. Bunun yanı sıra, aktif postür de kendi içerisinde 2 farklı çeşide ayrılmaktadır. Aktif postürün çeşitleri ise, statik ve de dinamik postür olarak tıp literatürüne girmişlerdir. En kısa haliyle vücut duruşu olarak adlandırılan bu kavram, türlere ayrılırken vücudun hareket halinde olduğu ve olmadığı zamanlar dikkate alınmıştır. Öyle ki, inaktif postür vücudun pasif halde olduğu uyku ve de dinlenme anlarında vücudun pozisyonlarını kapsamaktadır. Kişinin yani vücudun hareket halinde olduğu durumlara ise, postüral durum denilmektedir. Aktif postür, postüral durumları kapsar. Aktif postürün alt dallarından birisi olan statik postürde, vücutta yer alan kasların karşı koyulamaz güç olan yerçekimine karşı gerilme durumları yer almaktadır. Bir diğer tür olan dinamik postürde ise, vücudun hareket etme amacıyla aldığı duruşlar ele alınmaktadır. Bu noktada, vücudun hareket etmesi esas alınmaktadır.

